Haberin linki:
sergi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sergi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
16 Nisan 2016 Cumartesi
27 Şubat 2016 Cumartesi
14 Şubat 2016 Pazar
Heinz Mack'in atölyesine gittik
Haberin linki:
Etiketler:
almanya,
ece ulusum,
habertürk,
heinz mack,
sabancı müzesi,
sanat,
sergi,
ssm,
zero akımı
10 Ocak 2016 Pazar
13 Aralık 2015 Pazar
28 Kasım 2015 Cumartesi
Türk resminde nü serüveni
Etiketler:
Ahu Antmen,
Bu Bir Aşk Şarkısı Değil,
Çıplak,
ece ulusum,
habertürk,
Nü,
pera müzesi,
sanat,
sergi,
Üryan
19 Eylül 2015 Cumartesi
12 Eylül 2015 Cumartesi
5 Eylül 2015 Cumartesi
19 Nisan 2015 Pazar
23 Mart 2015 Pazartesi
Genç sanatçılara umut MAMUT
Etiketler:
cins,
ece ulusum,
graffiti,
habertürk,
küçükçiftlik park,
mamut,
Mamut art project,
rad dar,
röportaj,
sanat,
seren kohen,
sergi
26 Ocak 2014 Pazar
Unutulan Japon toplarına hayat verdi 26.01.2014
Emekli mühendis
Hakkı Daşkan, Japon kültürünün en eski sanatlarından 'temari' adlı el toplarını
Osmanlı motifleriyle buluşturdu. İnternette sattığı temarilere ilgi büyük
ECE ULUSUM
Temari, Japon el
topu anlamına gelen bir el sanatı. Geleneksel Japon kıyafeti olan kimono
işlemelerinden kalan ip ve kumaş atıklarından yapılan temari, sabrı ve
güzelliği temsil ediyor. Bu el topları günümüzde ABD ile Rusya'da mücevher ve
dekorasyon objesi olarak kullanılıyor. Günümüzde Japonlar'ın bile unuttuğu
temari sanatıyla Türkiye'de de emekli maden yüksek mühendisi Hakkı Daşkan (64)
uğraşıyor. Daşkan, hayatı boyunca sayılar ve çizgilerle uğraştığı için
emeklilik yıllarını sanata adamak istemiş. Fakat neye el atsa, ya sıkılmış ya
da başarısız olmuş. İnternette gezinirken keşfettiği temari ise kısa sürede
Daşkan'ın hayatnın merkezi haline gelmiş. Yaptığı temarileri geçtiğimiz ay
Nişantaşı'nda sergileyen Daşkan "Bu da matematik işi ama bakması da çok
güzel. Her ülkenin bazı geleneksel sanatları yok olurken, temariyle
ilgilenmenin doğru olacağını düşündüm ve iki senedir kendimi temari üretmeye
verdim. Hatta İzmir'de Japon Dostluk Kültür Derneği'ni de bu el sanatıyla
tanıştırdım" diyor. Renkli ipler ve köpükle yapılan temariilerin
desenleri, yapan kişinin hayal gücüyle sınırlı. Daşkan, Osmanlı motifleri ve
geometrik şekilleri kullanmayı tercih ediyor. Boyuna göre el topunun yapım
süresi değişiyor. Daşkan her gün ortalama 10 saatini bu sanata verdiğini ama
yine de siparişlere yetişemediğini anlatıyor: "Temarilerin küçük olanları
bir haftada, büyük olanlar bir ayda bitiyor. Geçen gün 500 tane sipariş
verdiler ama istedikleri sürede bitiremeyeceğim için işi almadım. İnsanlar emek
verdiğimi ve zaman aldığını anlamıyorlar." İnternet üzerinden satışı
yapılan bu şık topların fiyatı 120 TL'den başlıyor ve boyutuna göre 1100 TL'yi
buluyor.
# Hakkı Bey'e ulaştığım da çok şaşırmış ve mutlu olmuştu. Açıkçası birinin yaptıklarını fark etmek ve başkalarıyla paylaşmak beni kendisini görünce daha anlamlı bir iş yaptığıma inandırdı. Evinde çaylar içildi, tatlılar ikram edildi. #
10 Mayıs 2013 Cuma
Basın Fotoğrafçılarından 1 (1908 - 2013)" ve "Biz Foto Muhabirleri Çok Üşürdük" : Toplumsal İzler

Dünyada ilk foto ve
savaş foto muhabiri kabul edilen kişi Roger Fenton’dur (1819 - 1869). Kırım
Savaşı’nda oldukça zor koşullarda 360 kare çekmiştir. O dönemin teknolojisine
göre son derece fazla ve iyi bir sayı. Yalnızca bir kare çekmek için o aletleri
birkaç gün önce kurarak gece gündüz başında bekleyen foto muhabirlerden
biridir. Ayrıca ondan sonraki foto muhabirler, ölümle burun buruna gelmiş ve
hatta bir kısmı da mesleklerini yapabilmek için kendilerini savaş meydanlarına
atarak hayatlarını kaybetmiştir. Bu gibi
oldukça ilginç bilgiler sergide bolca yer almaktadır.
Fakat benim
özellikle dikkatimi çeken, 61 foto muhabir içerisinde yalnızca 4 kadın foto
muhabir bulunmasıydı. Elbette bunun sergiyi hazırlayanlarla alakası yok, yanlış
anlamaya müsait yapısı olanlar dizginlensin. Bu fotoğraflar 1908 ile 2013
yılları arasındaki basın fotoğraflarını kapsıyor. İlk dönemlerde erkeklerin
mesleki hegemonyasını yadsıyamayız. Foto muhabirlikte de durum aynıydı. Kadın
foto muhabirler magazinsel medyanın varoluşuyla kendini göstermeye başladı.
Hayat Dergisi bunun öncüsü sayılabilir. Renkli basın, kadının
metalaştırılmasının yanı sıra bir işe yaradı, denilebilir.

Serginin bir diğer
ve de en güzel yanı da zamanında kişisel çatışmalardan ötürü sansürlenmiş, bazı
kişilerin çıkartılarak basına verilmiş olan fotoğrafların el değmemiş hallerini
ve de hiç görmediğiniz fotoğrafları da içermesi. Kırpılmış ya da sansürlenmiş
fotoğraflar anlam çarpıtmasına sebep olur ve bunun doğrultusunda okur da
gerçekten uzaklaşmış olur. Bu iş, merak gidermek için ya da başkalarının maşası
olmak için kullanılmaması gerekenlerdendir; bu da bilindik bir ek bilgi olsun
hepimize.
Koridorları kronik
bir sıralama ile hazırlanan sergide teknik anlamda hatalar var. Alt bilgiler ve
fotoğraf sıralaması karıştırılmış ve ziyaretçilerin kafasını karıştırıyor.
Bunun dışında rahatsız edici bir durum olmadığı gibi oldukça güzel ve verimli bir
sergi hazırlanmış. İstanbul Fotoğraf Müzesi ’nin hemen her sergisi takip
edilmeli. İnternette bulamayacağınız fotoğrafların varlığı sizi şaşırtacaktır
Gerekli bilgiler için:
http://www.istanbulfotografmuzesi.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)